Irak Kürt bölgesel yönetiminin 25 Eylül’ de hukuksuz bir şekilde hayata geçirdiği referandum tamamiyle Türkmenlerin varlığını ortadan kaldırmaya yönelik bir teşebbüstür. Bu teşebbüsün arkasındaki karanlık odakların niyet ve planları ise büyük Kürdistan’ı yaratmak ve bölgesel iktidarlarını bu sahte devlet tarafından devam ettirmektir.

Barzani’nin ve arkasındakilerin ana hedefi Kerkük’tür. Birkaç günden beridir özellikle masum ve silahsız Kerküklü Türkmenlere uygulanan taciz ve yıldırma faaliyetleri artarak devam etmektedir. Türkmenler artık ya Bağdat’a gitmeyi ya da Türkiye’ye gelmeyi tercih eder hale gelmiştir. Özellikle Irak Türkmen Cephesi’nin bürolarına düzenlenen saldırının kaygı verici olduğunu burada kaydetmek isteriz.

Unutulmamalıdır ki, Kerkük’ün güvenliği Türk Dünyası`nın güvenliği demektir. Kerkük Lord planlarına kurban verilirse, Musul, Telafer, Tuzhurmatu; ezcümle Türkmeneli tasfiye ve telef olursa Türk Dünyasına ateş yağacaktır.

Bunun için Kerkük, Türk Dünyası kırmızı çizgi olmalıdır. Tarihin bize yüklediği görev ise soydaşlarımızın zor durumunda onların yanında durmaktır. Türkmeneli sadece Türkmenlerindir ve ebediyete kadar da öyle kalacaktır.

Bunun için de çok söze gerek yok,Bunun için bir gece ansızın gedilmeli,Kerkük için gereken yapılmalı ve bekamıza uzanan eller kesilmeli.

Orda bir el var adı Kerkük O El bizim Elimizdir-Ilimizdir,Evimizdir.

Tənzilə Rüstəmxanlı

ATEV və ATQB sədri