Çokları bu sanatı seçmez, cünki zor bir sanattır. Bu hizmetin karşılığı olmaz, bu hizmet maddiyatla ölçülmez, gelir getirmez, bazan hizmetin karşılığında seni üzerler ve çok üzülürsun. Bazıları “sözde” Milleti için mücadile eder, bazıları Sözü’yle Milleti ve Vatanı için savaşır. Bazıları maddi çıkarları için Siyasi İktidarın Sözcülüğünü yapar, Bazıları Vatanın çikarları için Milletin Sözü ve Sesi Olur.

Milletinin Sözü – Sesi olmayı seçen Aydın Sanatçılarımızdan biri de Türklüyü Vatandaş edinmiş Ahmet Şafaktır.

O Türkiye türklerinin sesi olmakla beraber Azerbaycanı derinden tanıyan, tüm ağrı ve acılarımıza-Karabağımıza vakıf olan tek sanatçıdır.

Ahmet Şafak mevzusuna dokunmadan önce bazı gerçeklikleri arz etmek isterdim…

Bu gün dünyanı, bölgemizi, Orta Doğu’yu yöneten gücler sözde savaş istemeseler de, Asyamızı kan gölüne çevirdiler.

Seneler boyunca Kafkaslarda Azerbaycan türklerine ermeni-rus askeri birlikleri zülm edib, katliam yaptılar. Bunun somut örneği 1988 yılında başlamış, aslında Batı Azerbaycanı olan Ermenistandan Azerbaycan türklerinin kovulması, 90′larda Karabağın fiili işğalının başlanması ve 1992 yılında yaşanmış Hocalı soykırımıdır.

Malasef bütün bunları bırakın Avrupayı, kardeş Türkiyede bile gerekince anlatamamışız…

Kardeş olduğumuz halda, kendi kardeş ülkemizde bile yeterince tanınmıyoruz…

Malasef düşman bizden çok öndedir. Türkiye’de bile 1915 sözde ermeni soykırımı ile ilgili işler aparır…

İstanbulda, Ankarada değil, Türkiye’nin kıyısında hangi kitabçısına gitsek, gece-gündüz ermeni yalanını anlatanlarla karşılaşıyoruz… Ermeniler kendi yalanlarını kitaplara, belgesellere, filmlere dökerek, kendi evimizde kalemize gol atıyorlar… Biz ne yapıyoruz? Çalışmalarımız var, ama yetmez…

Güclü ermeni diasporasına karşı yeni propoganda yollarına ihtiyac var…

Aslında kendi taktiklerini, yahudilerin yıllar boyu yaptıklarına baksak, o bile bize yeter…

Yahudiler kendi soykırımlarını tanıtmak için ne yaptılar?

Soykırımlarını dünyanın gündemine filmlerle, belgesellerle, dizilerle oturdub, zihinlere mühürlediler.

Evet! Bir tarihi gerçeğin yayğınlaşmasında önemli olan propogandalardır. Günümüzün propoganda aracı dizi ve sinemalardır.

Hocalı soykırımı da ermeni zülmünü anlatan, gözler önüne seren yakın tarihimizdir…

Hocalı bir savaşın doğurduğu sonuc deyil, Hocalı kasıtlı olarak, türk müslüman oldukları için etnik temizlemeye maruz kalmanın sonucudur.

Hocalı Soykırımını, genel olarak Karabağ savaşının doğurduğu acıları, insanımızın yaşadıkları faciaları ve bunun psikolojik sonuclarını filmlere taşımamız lazım.

Azerbaycan gerekirse Hollywoodd’dan oyuncular davet edib, senaryolar yazılıb, tüm dünya sinemalarında gösterime girmelidir.

Bunu bizim yerimize kimse yapmayacaktır. Bunu millet ve devlet olarak bizim yapmamız lazım.

Evet! Azerbaycan türkünden daha çok Azerbaycan vatandaşı gibi davranan, tüm konserlerine Azerbaycan bayrağı ile çıkan Ahmet Şafak Karabağ savaşının acılarını bir film senaryosuna taşıdı.

Türklüğün simgesi olan Kurt ateşi ismini verdi.

Kurt ateşi küllenir, sönmez dedi ve …

….Hocalıya adalet isteyenlerin yüreğine bir umut ateşi yaktı.

Karabağda suçu Azerbaycan türkü olduğu için öldürülen insanların haklarının yerda kalmaması için bi umut olacak Kurt ateşi…

Bu film zorlukları aşıb yapılırsa, son yüzyılda Azerbaycan türklerine yapılan zülmlerin gerçek nedenlerini ortaya koyacak…

Yüzyıllık sözde ermeni soykırımı yalanı ile dünyanı kandıran ermenilerin maskesini düşürecek bir film Kurt ateşi…

Biz Azerbaycan milleti ve devleti olarak, Karabağ gerçeyini dünyanın görmesini ve Hocalı gerçeğini bilmesini gercekten istiyoruzsa, sözde değil, amelde bunu göstermemiz lazım.

Ben kültür ve diaspora bakanlarımız başda olmakla Azerbaycan devletinin tüm yetkililerine, iş adamlarına, Azerbaycanı seven, yüreğinde vatan ve millet sevgisi olan her kesi yapılacak bu filme destek olmağa davet ediyorum. Neden sayın cümhurbaşkanım Aliyev’e değil de, size yüz tutuyorum?… Zaten sayın cümhurbaşkanım bu konuların işlenmesi için yeterince destek oluyor. Bunu yazmak için de bana İlham Aliyevin Ermenistan ve ermeniyanlısı uluslararası örgütler önünde, eğilmeden-bükülmeden dik duruşu, Karabağ konusunda hiç bir şekilde taviz vermemesi ruh verdi. Biliyorum ki, bu işlerin görülmesi için Cümhurbaşkanı fonundan yeterince maliye ayrılıyor.

Karabağ’da Azerbaycan türklerinin yaşadıkları acıları dünyanın görmesi ve onlara yapılan haksızlıklara sessiz kalmaması için Ahmet Şafak hakk yolumuzu aydınlatacak bir işığın ateşini yaktı…

Bu ateşin alovlanarak, gerçekleri aydınlatması için hepimizin elimizi taşın altına koymamız lazım.

Yanan bu ateşin küllerinden Karabağa ve Hocalıya adalet doğacak…

Tenzile Rüstemhanlı