21 Noyabr 2024, Cümə axşamı - 13:39

Tenzile RÜSTEMHANLI: Mezar taşlarından çıkardığım ders

10885616_632295033542293_2359253701046590280_nİnsanlar tıkandığında, geriye gitmeli ve maziden aldığı ğücle ileriye hamle yapmalı.
Henry Bergson.

Ramazan bayramında akrabalarımı, kardeşlerimi görmek,annemin ve babamın uyuduğu toprakları ziyaret etmek için, Azerbaycanın kuzey doğusında, Gürcüstanla sınırda yerleşen Balaken rayonuna gitmişdim. Bizimkiler indiki Ermenistan’dan yani eski Azerbaycan torpağından, Rus işkalından sonra bir esirde üç defa göç etmişler. Son olaraq 1968’de Balaken rayonunda karar tutmuşlar. İndiki Ermenistan benim dede toprağım, yanı doğma Vatanımdır, çocukluğum Amasya’da geçmiş, dünki gibi her şeyi hatırlıyorum, toprağımın kokusunu hiç unutmadım, annemin tendirde bişirdiyi ekmeyin kokusu gibi, oğlum Cemilin süt kokusu gibi onlar hep burnumda tüttü.
Biz Balaken’e yerleşdikden sonra okula burda davam ettik,buranın yerli ahalisine muğallar deyerler, bildiyim kadarile moğolların torunlarıdır onlar, bir de Dağıstandan buraya göç ederek gelen lezgiler ve avarlar yaşıyor. Gazbine köyünde okula başladığımızda ilk duyduğum söz “gelmeler ve kızılbaşlar” oldu. Eve geldiyimde babamdan, “bunlar bizi neden “gelme ve kızılbaşlar diyerek ayırıyorlar” merakla sorduğumda, babamın gözleri yol çekti ve derinden bir ah çekerek,yüzümü ellerinin içine alaraq, “üzülme kızım” dedi, “gelme onlardır, biz bu yurdun gerçek sahibleriyiz, kaderimiz böyle getirdi ki, şimdi biz Vatanımızda müsafir gibiyiz”-dedi. Mekanın cennet olsun babam, bana o kadar hayat dersleri verdin ki,sana her zaman minnettarım.
Kısacası,akrabaları ziyaretimden sonra mezarlığa gittik,çok büyümüş ve gencleşmiş malasef. Annem,babam, genc yaşında kayb ettiyimiz abim Hanlar, teyzelerim,amcalarım,onların genc evladları burada ebedi uykudalar. Mekanları cennet olsun.
Bayram olduğu için her kes burada uyuyan yakınlarının ziyaretine gelmişdi,dualar okunurdu ve dualarla onların ruhları şad edilirdi, bana öyle geldi ki,unutulan ve yad edilmeyen ruhlar tedirgindir.İçime bir hüzün doldu,bu sene ben de bayramı buruk keçirenlerdendim, genc yaşında kayb ettiğim en küçük kız kardeşim Gönülün ilk kara bayramı idi. Zamansız gelmiş bir ölüm onu bizden almışdı,onun ölüm haberini duyduğum an kalbimin tam ortasına bir kör bıçak saplanmışdı ki,hale orda ve çok acıyor. Etrafıma baktığımda burada uyuyan çocukları, gencleri,yaşlıları gördükce düşünürdüm ki, hepimizin sonu bura yolçulukdur. Bu dünyanın malına mülküne, güzel görünüşlü fitnesine aldanarak,ne kadar büyük günahlar işlemişiz Allah’ım, senin Adaletini unutmuşuk,nefsimize yenilerek şeytana uymuşuk. Niçin? Nedenmiş tüm bu kavgalar? Hırslar, öfkeler,bunca yapılan kötülükler? Sonumuzun gözümüze atılacak bir ovuc toprak olduğunu neden unutuyoruz? Belki yaş irelledikce insan bazı gerçekleri görür. Burada bir daha anladım ki, dünyada her kes arkasında bıraktığı emeller kadar hatırlanacak ve kabullenmemiz zor olsa da en büyük gerçek ölümdür.
Orhun Anıtlarında Bilge Kağan yazar:”Biz Türkler ölümün gerçeğini idrak etmişiz, insan ölmek için yaratılmış, ölümsüz olan Tanrıdır”.
Evet, ölümsüz olan Allah’dır,bu gerçeyi unutduğumuzda,günahlarımız başlar, günahlar ise Allah katında hesabsız kalmaz. Onun Adaleti de, Merhameti de çok büyüktür,buna hep inanlardanım. Anladım ki insanlar anıldıkları kadar yaşarlar, yaşadıkları kadar da anılırlar, arkamızda bizi yaşatacak anılar bırakmalıyız, ölümü de, yaşamı da, bir mefküre için verilen mücadile anlamlı hale getirir. Bir ülkü için mücadeleye adanmış ömürün sonundakı ölüm bile anlamlı olur. Bizden sonra arkamızda ne kalacağını bilmeden ölmek, manasız bir ömür demek, dünyanın fitnekar yüzüne aldanmak demek, şeytanın oyununa gelerek, nefsine yenilmek demektir.
Mezar taşlarına baktım ve ben anlayacağımı anladım,onlardan ders çıkardım,maziden güc aldım,içimdeki bayram burukluğunu,kalbime saplanan Gönülün kör bıçak yarasına sardım,canım çok acısın ki,ölümü unutmayım,mezar taşlarından bakan gerçekleri unutmayım,bu dünyaya aldanıb,O dünyanı unutmayalım,yaşayarak unutulanlardan olmayalım.
Ben mezar taşlarından çok büyük yaşam dersi alarak,başım önümde, yollar yılan olub, ayaklarıma dolansa bile,mazıden aldığım güç beni mefkureme doğru götürürdü.
Anılmak için yapacağım çok işlerim olduğunu hatırladım. Ya siz?..

Bir cavab yazın

Sizin e-poçt ünvanınız dərc edilməyəcəkdir. Gərəkli sahələr * ilə işarələnmişdir

Tərtibatçı: WebMark Studio

Tənzilə Rüstəmxanlı

Tənzilə Rüstəmxanlı