Zafer Bayramı, Türkiye Cumhuriyeti ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ulusal bayramıdır. Her yıl 30 Ağustos günü kutlanır. Zafer Bayramı, 1922 yılında 26 Ağustos’ta başlayıp, 30 Ağustos’ta Dumlupınar’da Mustafa Kemal’in başkumandanlığında zaferle sonuçlanan Başkomutanlık Meydan Muharebesi’ni (Büyük Taarruz) anmak için kutlanan bayramdır. İşgal birliklerinin ülke sınırlarını terketmesi daha sonra gerçekleşse de, 30 Ağustos sembolik olarak ülke topraklarının geri alındığı günü temsil eder.
Zafer Bayramı, ilk defa 30 Ağustos 1923 günü Afyonkarahisar, Denizli, Kahramanmaraş, Ankara ve İzmir’de kutlanmıştır. Resmî olarak Zafer Bayramı ilân edilmesi 1935 yılının Mayıs ayında olmuştur.
Zafer bayramına giden yol hiç de güllük-gülüstanlık değildi… Türkiye paramparçaydı… Düşman asrlardan bu tarafa uyku bilmeden beklediği ana ulaşmıştı… Hasta adamın toprakları masa üzerinde bölüştürülmüşdü…
En son 1071 yılında Malazgirt savaşı ile Anadolu’yu temelli türk ovasına çeviren Alparslan’dan kisas alınacaktı… 1453’e dönüb, Fatih’in kemikleri sızlatılacaktı…
Ama hesablamadıkları sadece Mustafa Kemal Paşaydı…
Tüm planlarını suya düşüren bir lider…
Milletine hizmetkarlığı şeref bilen, türk milli mefkuresi ile yoğrulmuş bir komutan…
“Varlığım Türk halkına armağandır” diyen Türk sevdalısı…
“En büyük servetim Türk olmağımdır” söyleyen bir Önder…
Onun iradesi ile milletin iradesi birleşerek gerçek Milli İrade’ni ortaya koydular ve Türkün zaferini ilan etdiler…
Evet, Türkiye 30 Ağustos’a kolay gelmedi…
Dünyanın tüm emperyalist güclerine karşı kahraman Çanakkale savaşını verdi…
250 binden fazla şehit verdi, ama topu sırtında taşıyan Seyit Onbaşılarla dünyaya meydan okudu…
Onları zafere götüren vatanı savunma aşkı, bir vatan sevdasıydı…
Mustafa Kemal’in askerleri ruhsuz bedenleriyle bile topraklarını koruyacak kadar çok seviyorlardı Türkiye’mizi…
Çünki liderleri Milli düşünce adamı Atatürk’tü…
Günümüz Türkiyesinde varmı vatanı, bayrağı Atatürk kadar sevecek ikinci bir Adam gibi Adam…
O zaman da hainler vardı…
İngilize, fransıza çalışan, vatan topraklarını müdafaa edenlere ‘hain’ diyenler, bu gün de var…
O zaman da vatanı savunmak için cebheden cebheye koşuyordu, vatan sevdalıları…
Türk milleti ön cebhede vatan savunarken, arkada Osmanlı’nın kaymağını yiyen gayri türk Osmanlı tebaası devleti sırtından hancerliyordu…
Mustafa Kemaller vatan için ac-susuz savaşırken, gayri müslim hainler İstanbul’un yalılarında Boğaz keyfi yapıyorlardı…
Her zaman savaşda vatanı savunmak türklerin görevi olarken, ülke güllük-gülüstanlık olanda kazanan gayri türkler oluyordu…
O zamankı milli ruh böylelerine aldırış etmeden vatanı savunuyordu…
Cumhuriyet böyle kuruldu…
Bizim sevdiyimiz Cumhuriyetimiz böyle milli şüur ve milli mefkureyeye dayalıydı…
Sayın merhum cumhurbaşkanım Haydar Aliyev’in Türkiye’ye ilk resmi ziyaretinde dediği gibi: “Biz Atatürk’ün kurduğu cumhuriyeti örnek aldık”.
Evet, Atatürk Cumhuriyeti tüm dünyaya örnek bir cumhuriyetti…
Hasta Adam Osmanlı’nın küllerinden doğan muazzam bir CUMHURİYET…
Dağılmış bir ülkenin Türk ismi ile yeniden yükselişi…
Bunu ancak Atatürk yapa bilirdi…
Bu gün de Atatürk’e ihtiyac var…
Sadece Türkiye’nin değil, Türkmeneli’nin, Doğu Türküstan’ın, Gazze’nin, Arakan’ın ve tem dünya türklerinin Atatürk’e ihtiyacı var…
Onun zaferlerine, başkomutanlığına ihtiyac var…
Dünya liderlerini kendi dühasıyla şaşırtan Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti Devleti Türk Milleti var oldukca sonsuza kadar yaşayacaktır…
30 Ağustos Türk’ün Zafer günü kutlu olsun…