Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı Turan Kültür Merkezi Süleymaniye Kürsüsü Konuşmaları 2016-2017 dönem faaliyetlerine, Azerbaycanlı şair ve devlet adamı Sabir Rüstemhanlı, Azeri-Türk Kadın Derneği Başkanı Tenzile Rüstemhanlı ve Yard. Doç. Dr. Muzaffer Ürekli’nin konuşmacı oldukları “Bağımsızlıklarının 25. yılında Azerbaycan ve Türk Cumhuriyetleri” başlıklı konferansla başladı. İstanbul Üniversitesi Seyyid Hasan Paşa Medresesinde düzenlenen konferansın ardından, AA muhabirinin sorularını cevaplayan Sabir Rüstemhanlı, doğuda ilk cumhuriyetin 1918’de Osmanlı’nın yardımıyla Azerbaycan Cumhuriyeti olduğunu belirterek, “Bugün bu açıdan Azerbaycan’ın bağımsızlığının Türkiye’de kutlanması ve bizim çok sevdiğimiz Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı’nda kutlanması bir tesadüf değil. Bence tarihin bir kanuna uygunluğudur. Çünkü biz ayrı milletler değiliz, biz bir aynı milletiz. Azerbaycan ve Türkiye Anadolu’da yaşayan bir millettik. Eski Oğuzların, Eski Türklerin torunları burada ve orada yaşamaktayız.” dedi. 1920’de Bolşeviklerin Türkiye’ye yardım etmek için Azerbaycan’a geldiklerini, ama Türkiye’ye yardım etmediklerini ve bağımsız Azerbaycan Devletinin yıkıldığı söyledi. O dönemden 1988 yılına kadar çok sıkıntıların yaşandığını dile getiren Sabir Rüstemhanlı, zayıflayan Sovyetler Birliğine karşı, bağımsızlık mücadelesine başladıklarını, 1991’de bu mücadele sonucunda bağımsızlık akdini hazırlayıp meclise sunduklarını belirterek, “Mecliste onu çok zor şartlar altında, aylarca süren mücadele sonucunda kabul ettirdik. Bugün bunu Türkiye’de, bu mecliste anlattık.” diye konuştu. Tenzile Rüstemhanlı ise Azerbaycan bağımsızlık savaşında en büyük rolün kadınlar üzerinde olduğunu vurgulayarak, “Azerbaycan’ın bağımsızlık sürecini gören bir insan olarak, Azerbaycan’ın bağımsızlığını kazanan da halk hareketiydi. Meydanlara 1 milyon insan yığılmışsa onun yüzde 60’şı kadındı.” ifadelerini kullandı. Azerbaycan Türk kadınının bağımsızlık konusunda çok hassas olduğunu anlatan Tenzile Rüstemhanlı, “Onun için de bugün Azerbaycan bağımsızlığının korunmasında kadınlarımızın önemi çoktur. Ermenistan’ın işgalini dünyaya anlatan kadınımız kadar ikinci bir erkek yoktur. Eğer bugün Türk milleti, Türk şuuruyla, Türk bilinciyle, Türk aileleri yaşıyorsa bunu Türk kadınına borçludur.” görüşünü dile getirdi.

Kaynak:http://www.sonhaberler.com/genel/bagimsizliklarinin-25-yilinda-azerbaycan-ve-turk-cumhuriyetleri-h171130.html