Tarihini bilmeyen ve tarih şüurunu taşımayan milletler sonda hafıza ve idraklarını kaybetmiş olur. Boyle bir durumda milletlerin yükselmesi ve milli kimliyini koruyub saklaması çok zor…
Türk milleti milli, dini ve insani duygulara bağlı kalarak Adalet üzerinde dayanan bir Cihan hakimiyyeti mefkuresine inanmıştır…
İslamdan önce Türkistan, İslam devrinde de Yakın Doğu ve Türkiye merkez olmakla Çin, Hindistan, Efganıstan, Horasan, Doğu ve Orta Avrupa, Balkanlar, İran, Azerbaycan, Kafkasya, Anadolu, Rumeli, Suriye, Mısır, Irak ve Şimali Afrika Türk hakimiyyetinin ayrılmaz parçaları olmuştur. Türkler bu ölkelerde bir çok devletler ve imparatorluklar kurmuştur. İslamdan önce Hun ve Gök-türk Hakanlıkları, İslam çağında Selcuklu ve Osmanlı Sultanlıkları Türk Cihan hakimiyetinin dört büyük devrini teşkil edir.
Avrupa Hunları, Ak-Hun’lar, Hazar, Uyqur ve Bulgar Hanlıkları, Oğuz ve Karluk yabgulukları, müslüman Itil Bulgarları ve Karahanlılar, Gazne, Harezm, Mısır-Suriye Memluk ve Hindistan sultanlıkları, Türkistan, Orta-doğuk ve Altun-ordu hanlıkları, Timür, Babür ve Safevi imparatorlukları bu dört büyük devre dahildir.(Türk Cihan Hakimiyyeti Mefkuresi Tarihi).
Muazzam bir tablo. Saydığımız bu Cihan devletlerinden bize ne kaldi?
Son İmparatorluğumuz Osmanlının külleri üzerinden Atatürk Önderliyinde Türkiye Cumhuriyeti Devletini kura bildik.
Azerbaycan, Özbekistan, Türkmenistan, Kazakstan, Kırgızstan, KKTC bağımsızlığına kavuştu…
Gün doğandan, Gün batana dört bir tarafda yaşayan Türklere ne oldu? Dünyaya sahib Türklerin torunları bu gun ne durumda? Tarih hafızamızı ve idrakımızı kaybettiyimiz için tarihde Kim olduğumuzu unuttuk ve ya unutturdular. Unuttuğumuz için de düştüğümüz durumda şaşkına dönmüşük. Ne yapacağımızı ve Nereye gedeceyimizi bilmirik.
Tarihe yoldaşlık eden Türkler Nerdesiniz? Urumçi kan ağlıyor, Çin Soykırım yapıyor, Kerkük`ün boynu bükük, gözü yolda, şerefsiz zalimlere kul edildi, Kırımin sesine sağır olduk, görmezden geldik, Tebrizin gözü yaşlı, farsın yumruğu altında, feryadını duymadık, Karabağım ermeni işğalında, Hocalının kanı yerde kaldı, Türke soykırım yapan ermeni torunlarından özür dilendi, taziye mesajları verildi, Ahıska Türküm yurtsuz-yuvasız, vatan hasretinde, Çüvaş, Başkurt, Yakut, Altay, Karaçay, Nogay, Hakas, Tatar, Şor Rusun bəyaz ayılarının ayakları altında perişan, Türkiye dışında hiç bir türk devleti KKTC’i tanımadı. Yürekleri yandıran ve kan donduran bir tablo değilmi? Hangi ülkede yaşamasından aslı olmayarak, yaşadıkları devletlerin içinde türklere zulm edilir, ezilir, yargısız infaz edilir, Avrupada bile diri diri yakılır. Biz ise susmayı tercih ediyoruz… Devleti olan Türk başçıları bu konuda bir açıklama bile yapmak istemiyor.
Türkiyede yapılan Türk Devlet Başçılarının Zirve Toplantısında kuru bir açıklama ve kınama bile yayımlanmadı Çin devletinin Urumçide yartığı Türk soykırımı için. Bunu bile çok gördünüz katledilen türklere? Biz susduğumuz için dünyanın umrunda değil Türke yapılan zülm.
Her gün PKK’lı katiller Türk askerini şehid edir, ermeniler Azerbaycan askerlerini hedef seçiyor. Türkiyemizi yakıb yıkıyor bu vatan hainleri…
Biz ise ancak karşılıksız taviz veririz…
Biz hiç bir zaman içimizdeki hainlere Çinin uyğurlara uyğuladığı soykırımı uyğulamadık…
Çünki biz soykırımçı bir millet deyiliz, amma türklere yapılan bu zülme susmak ta bir cinayettir…
Zalimin zülmü varsa, biz Türklerinde Allah’ımız Var. Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste.
Urumçide Türklere bu katliamı yapanları ve bu zulme susanları Allah’n adaletine havale ediyorum.
Allah’ım, dökülen günahsız kanlar yerde kalmasın.
Amin!