21 Noyabr 2024, Cümə axşamı - 16:36

Türk Dünyası`nın dayanışma gününe doğru…

tenzile
Eski Roma`da yılbaşı İşığ`ın Karanlık üzerinde zaferi sayılıyordu…
Eski türkler için dağ`ın yarılarak kurtuluşa erdikleri gün yeniyıl`ın başlanğıcıydı…
Azerbaycan türkleri için 31 aralık-eski yılın son günü İşığ`ın görüldüğü-milletin birleştiği gündür…
Dayanışma ruhuna sahib Azerbaycan Türklerinin sınırları kaldırıb, kardeşleri ile birlik oldukları gündür.
1989 yılının son günlerinde Nahçıvan`da Sovyet-İran sınırlarını kaldıran milli dava adamları ilk kez kuzey ve güney Azerbaycan`ı sembolikte olsa birleştirdiler…

Olay şöyle gelişti: Sovyet Bloğunun dağılmasının son yıllarında 31 Aralık 1989’ da Azerbaycan Halk Cephesinin lideri E. Elçibey’in talimatı ile Nahçıvan Halk Cephesi üyeleri Aras Nehrinin sınırında her iki devletin ciddi tazyiklerine rağmen yürüyüş yaparak, dikenli telleri kırarak kardeşlerine kavuşmak için kendilerini nehrin sularına attılar. Aras nehrinin her iki tarafına toplanan insanlar haftalarca gece-gündüz birleşmek sloganlarıyla Azerbaycan Türklerinin bir millet olduğunu Dünya gündemine bir daha getirdiler. Bu nedenle Dünya Azerbaycanlıların Hemreylik (Dayanışma) gününün esası 31 Aralık 1989’ da Nahçıvan’ da sınırların (Sovyet Bloğu-İran Sınırları) dağılması zamanında konuldu. Güney ve Kuzey Azerbaycan’ ı birbirinden ayıran sınırların direkleri dağıtıldı. 1993’ te Azerbaycan Cumhurbaşkanı H. Aliyev 31 Aralık’ ı Dünya Azerbaycanlıların Hemreylik (Dayanışma) Günü bayram olarak ilan etti. Bu bayramın esas amacı, ayrı ayrı ülkelerde yaşayan Azerbaycanlıların birbirleri ile ilişki kurarak birlik ve beraberliğinin sağlanmasıdır.
“Hemreylik bir semboldür”. Asıl olan bu birlik ve dayanışmanın sonsuza dek güçlenerek devam ettirilmesi ve bu dayanışma gününün mutlaka bir gün tüm Türk Dünyasında kutlanmasını sağlamaktır.
Evet, Azerbaycan Türk Dünyası`nda her zaman ilklerin ülkesi olmuştur…
O zaman Güney Azerbaycan`dakı 35 milyon kardeşimize yıllar sonra kavuşmak için sınırları yıktık…
Karşımızda Türk Dünyası ile hasret gidermek, dünyanın dört bir yanındakı türk kardeşlerimizle birleşmek görevi vardır…
Malasef hep birlik olmadığımızdan Türk Dünyası teklendi… Teklendikce saldırıya uğradı…
Bu sebepten şimdi bizim dayanışma içinde olmamıza daha çok ihtiyac var. Karabağ, Hocalı, Kerkük, Doğu Türkistan, Kıprıs,Telafer ve özellikle üzerinde büyük oyunlar oynanan, bölünmek istenen Türkiyemiz için, Türk milleti olarak dayanışma içinde olmamız lazım.
Aynı dili konuştuğumuz, aynı düşünceyi paylaştığımız türkler olarak, yalnız dayanışma ile bu beladan kurtula biliriz…
Nasıl ki, dedelerimiz tutsak oldukları dağları eriterek kurtuluşa erdiler, bizim de dağı yarmamız için birlik olmamız lazım…
Sadece Azerbaycan veya Türkiye türklerinin değil, tüm Türk Dünyası`nın dayanışması lazım…
Mustafa Kemal Atatürk bir-birimizden kopmayalım diye, Azerbaycan latın alfebesine geçtiği için alfebeyi değişmedimi? Bundan büyük dayanışma ola bilirmi? Aynı dili konuşub, aynı yazıyı okuyanlar olarak, Türk Dünyası`nın dayanışmasına kim mani ola bilir? Bugün tekrar eski alfebeye dönülmesi yaklaşık yüzyıldır ayni alfebeyi kullanan türkleri bir asır sonraya götürmek yeniden bağları koparmaktır. Tabii ki, osmanlıca öğrenilmeli, ama bunun için latın alfebesinden vazgeçilmemeli…
Aslında Türk Dünyasının birliği için ortak alfebe oluşturulmalı… O zaman gerçek dayanışmanı göre bilecez…
Kaspıralı nasıl diyordu:Dilde birlik olmasa, ne işte, ne de fikirde birlik olur… Bunun için dil konusunda hassas olmak şartdır…

Çünki hep hassasiyetimizi itirdiğimiz zaman darbe yedik, birliğimiz bozuldu… Onun için dilde, fikirde ve işte birlik diyelim, birlik ve beraberliğimizin bozulmasına fırsat vermeyelim…

Bir cavab yazın

Sizin e-poçt ünvanınız dərc edilməyəcəkdir. Gərəkli sahələr * ilə işarələnmişdir

Tərtibatçı: WebMark Studio

Tənzilə Rüstəmxanlı

Tənzilə Rüstəmxanlı