Biz bunu bekliyorduk. Ermeniler ne zaman yerlerinde sakin durdular ki, bu 100.yıl fırsatını kaçırsınlar…
Biz onu da biliyorduk ki, türk basınında ermeni diasporası çok güclüdür. O bizim hatamızdır ki, hiç bir zaman kardeş ülke Türkiye`de diaspora fealiyetlerini hiç düşünmemişiz…
O sebepten ermenilerin bu gün Ankara`da, İstanbul`da konferans keçirmelerini yadırğamamak lazım…
Aslında bizim artık olayların önüne geçme zamanımızdır…
Türkiye`deki Azerbaycan dernekleri ve diğer milli sivil toplum örgütleri için 2015 görev zamanıdır.
Yani Hrant Dink Vakfı ve diğer ermeni örgütleri kendi planlarını uyğuluyor ve görevlerini yapıyorlar…
Tüm dünyada sözde soykırımı tanıttılar, şimdi de Türkiye`ye kabul ettirmeğe çalışıyorlar…
Asıl görevini yapmalı olan biziz. Bizim sivil toplum örgütlerimiz, aydınlarımızdır…
“Bunlar neden böyle yapıyor” demeden önce kendimizin bu konuda ne yaptığımızı sorğulamamız lazımdır…
Onlar “mühürlü kapı”nın mührünü kırmak istiyor. Biz de “o kapı neden mühürlendi” sorusunu sormalı, bu konuda kamoyu aydınlatmak lazım…
O mühürlü kapıların arkasında neler var, onu insanlara anlatmak lazım ki, insanımız ne baş verdiğini anlasın.
O “mühürlü kapılar” arkasında Hocalı Soykırımı var, Karabağın işğalı var, Azerbaycan topraklarının gasbı var, 31 mart soykırımı var, bugünki Ermenistan`ın asıl sahibleri olan Azerbaycan türklerinin faciası var…
Bütün bunları anlatmamız lazımdır…
Bence, biz bunları anlatarsak, kendileri bile razı olmazlar o mührün kırılmasına…
O mühürlü kapılar açılarsa, utancak olan türk milleti değil, insanlığın yüzkarası olan ermeniler ve onların din kardeşi olan destekçileri olacaktır…
O mühürlü kapılar açılarsa, bizim dedelerimiz dediği gibi “sandıklar açılacak, pamuklar dökülecek” ve büyük türk halkına yapılan ihanetler ortaya çıkacak…
Kendi suçlarınızın ortaya saçılmasınımı istiyorsunuz? O zaman gayret edin mühürlü kapıları kırmak için…
Bu gün kendi ağızlarında sakıza dönmüş “tarihle yüzleşmek” aslında kendi çıkarlarına aykırıdır…
Bu gün ermeniye arka olan avrupalılar, amerikalılar, ruslar önce kendileri yaptıkları katliamlarla, insanlığa karşı cinayetleriyle yüzleşsinler…
Fransa Cezair`e yaptığı soykırımla yüzleşsin, Amerika kızılderililer soykırımını tanısın. Rusya ise Azerbaycan, Ahıska, Özbek, Kazak türklerine karşı yaptıklarını sorğulasın önce. Stalin döneminde yaptığı aydın soykırımını itiraf etsin… Daha sonra önümüze geçib, bizden hesab sormağa cesaret etsinler…
Bence, o mühürlü kapılara dokunmayalım. Bırakın öyle kalsın. Çünki o mühürlü kapılar açılarsa, bunu isteyenlerin her biri kendi tarihi ile yüzleşecekler… Ve hiç biriniz utanc tablonuzu dünyaya göstermeğe cesaretiniz çatmaz… Bu konuda itirecek olan sizsiniz çünki… Şimdi de o mühürlü kapıları aralamağa hazırmısınız?…