04 Noyabr 2024, Bazar ertəsi - 17:28

Tenzile Rüstemhanlı: Ahmet Şafak için…

AHMETDoğum günlerini kutlamayı çok severim…
Bazen bana diyorlar ki, bu gelenek Rus’lara ait. Bilmiyorum, kime ait, ama kesin Türk Milleti`nin de böyole bir geleneği var.
Dede Korkut dastanlarından okudum bu geleneği… Türk beylerinin oğlu dünyaya gelende obada toy-düğün olarmış, kurbanlar kesiler, diğer türk beylerine ses salınarmış… Her kes şenlik yaparmış…
Belke de diğer milletler bizden almış bu geleneği…Kız çocuklarına da Hanım,Sultanım deyen bir Milletti Türk Milleti.
Bunu çok iyi biliyorum ki,güzel bir gelenek’ti…
Ben Ailem’de bu geleneği uyğularım, sevdiklerimin doğum günlerini heç unutmam ve kendi doğum günümde sevdiklerimle beraber olmayı çok severim.
Tek bir defasında Cemilim yurtdışında master yapmak için gittiği için yanımda yoktu… O gün yüzüm hiç gülmedi, bana mesaj yazmiş ve doğum günümü kutlamıştı. “Annem, benim yerim görünecek” yazmıştı. Anasını çok iyi tanıdığı için bir tarafımın eskik olduğunu bilirdi. Haklıydı, hep gözüm sağıma baktı, onun oturduğu yere… Gözüm hep onu aradı.
Bu gün yene çok sevdiyim diğer can oğlumun doğum günüdür… Ahmet Şafakın, benim Ruhumun oğlunun dünyaya geldiği gün…
Her sene bu günü biz ailece onun evinde onun yanında olurduk…
Kim olmasa da, ben mütlaka oradaydım. Bu sene kalbim onun yanında, kendim olamadım. Olsun,bilirim o beni hep yanında hiss eder… Doğum günlerini kutlamayı sevmez, ona hediye almayı da sevmez…
Şairler böyle olurlar…
Bazen kendi doğum günlerini unuturlar…
Biz unutmayız…
Ahmetler unutulmaz…
Onlar kolay kolay doğulmazlar ki, unutulsunlar…
Ben senin Türk Milleti için ne ifade ettiyini yazmak fikrinde değilim… Buna ihtiyacın yok… Yıllardır, Vatan ve Millet Aşkına kendini zor yollara vurmuş birisisen… “Parada, pulda gözüm yok benim” deyib, Yalnız Kurt misalı kendi yaralarını ısırarak, kalemini yüreğinin kanına batırarak, Türk Milletine Mektub yazdın…
Beyler, “bu Vatan Size neyledi” diyerek Vatanın gözü oldun…
Türklük ayaklar altına alınmak isterken, vurdum duymazlara Türkün haykıran sesi oldun…
Türk olmak sanatıyla devşirme saltanat devri fermanlarının kuttan düştüğünü beyan ettin, “Kan Uykusu`nda Kan Meclisleri kurulur” dedin ve Şöhretin sanatı öldürdüğüne tanık oldun ve “cinayeti ben gördüm” dedin…
Sarıkamış`ta, Allahu Ekber dağlarında Vatan uğruna donarak Şehit olan Mehmetin dastanını yazdın…
Bir ananın oğlunu aparıb da getirmeyen Kara Tireni sorğuladın…
Dert Kervanı dizi dizi üstümüze gelende, başa gelen çekilir, olsun dedin…
Canım dediklerin canını yakanda, el verdiklerin kolunu bükende, kokmaz dediğin tuz kokanda bile, “Olsun” dedin.
Bu dertlerin arasında, Türk Milletinin Aşk belasına tutulub, “bu sevdadan dönen namert olsun” dedin, Ahmet Şafak…

Ben de sana “bu milletin hakkı, yaralarını şarkılarınla sardığın Şehit Analarının hakkı, uğruna savaştığın Türk yurtlarının, Vatanın hakkı sana helal olsun” diyorum.

Benim anan olarak senin hakkında yazmamı hiç istemediğini de bilirim…

Çünki sen bir Türkmen beyisin..,

Mütavizisin…

Ama sen istemesen de yazdım, yazdıklarım sana helal olsun…

Anan boyuna kurban Ahmetim…

Doğum günün kütlü olsun, oğlum…

Bir cavab yazın

Sizin e-poçt ünvanınız dərc edilməyəcəkdir. Gərəkli sahələr * ilə işarələnmişdir

Tərtibatçı: WebMark Studio

Tənzilə Rüstəmxanlı

Tənzilə Rüstəmxanlı