4 Ağustos Enver Paşa’nın şehadete vardığı gündür, yani şehit olduğu gün. Sosyal medyada, özellikle Türkiye’de hakkında çok sert, hatta hakaret içeren birçok yazıları, yazılan yazıların altındaki yorumları ve bu yorumların içindeki nefreti gördükçe çok üzülüyor insan. Dünyadan göçüp gitmiş bir insanın hatırası bu kadar linç edilmemeli, hele de bu linç kampanyasının başını çekenlerden biri Hayko Bağdat’sa ve Paşa’mıza “Soykırımcı katil” diyerek haddini aşmışsa, bu durum karşısında susamayız. Bizde bir ata sözü var, derler ki, dinime küfür eden Müslüman olsa bari. Kim kime soykırımcı katil diyor? Sen bir kendine bak, Karabağ’da, Hocalı’da soykırım yapan soydaşlarına hiç katil dedin mi? Sen hiç konuşma, kendi ayıbına kör ol ve otur oturduğun yerde, Enver Paşa’ya dil uzatmak senin haddine değil, sen onun çöpe attığı tırnağı bile olamazsın. Sen ve senin gibileri neyin rahatsız ettiğini çok güzel biliyoruz, sizi çıldırtan onun Turan sevdası, uğruna savaştığı Ülkü ve taşıdığı Türklük mefkûresi. Hadi ordan, git kendi katiller sürüsü olan “Ermeni” çöplüğünde eşelen, benim şerefli tarihimin altında kalırsın. Ki senden sadece soykırımcı Ermeni tarihi kalır.

Yıllar önce kaleme aldığım bu yazıyı yeniden yayınlama ihtiyac duydum.

(1918’de Azerbaycan Türkünü katliamdan kurtaran Enver Paşa’nın aziz hatırasına adadım)

“Enver Paşa bir güneş ihtişamıyla doğmuş, bir gurup ihtişamıyla batmıştır. Arasını tarihe bırakalım.” M.K.Atatürk.

1915 yılı Türkiye.

İngiltere’nin öncülüğündeki emperyalist kuvvetler Çanakkale’ye saldırırlar. Padişah Sultan Reşat, Genelkurmay Başkanı ve Harbiye Nazırı Enver Paşa’dır. Düşman ne kadar kuvvetli olsa da, Türkün iman dolu göğsü bu düşman kuvvetleri durdurur. Emperyalizm geldiği gibi gider. Bu kahraman direniş bir başka tarihi hadiseye sebep olur. Bilindiği üzere düşman gemileri Çanakkale’den geçmeyi başarsalardı, Karadeniz’e çıkacak ve zor durumda olan Çar kuvvetlerine yardım edecektiler. Türk Ordusu buna izin vermeyince Çar, beklediği yardımı alamamış ve Kızıl Ordu galip gelerek Komünist rejimi kurmuştur. Soru şu: kendi vatan topraklarını koruyup düşman işgaline izin vermeyen Mehmetçik Rusya’da meydana gelen Komünist rejimden sorumlu tutulabilir mi? Padişah Sultan Reşat, Harbiye Nazırı Enver Paşa Komünisttir diyebilir miyiz?

Hakkında yapılan birçok suçlamalara rağmen Enver Paşa Türk milletinin ve yakın tarihimizin en önemli isimlerinden biridir. Her zaman anılmalı, unutulmamalı,unutturulmamalıdır. O bir Türk ve Turan sevdalısıydı, ister hayalperest desinler, ister Sarıkamış’ta dara çeksinler, tüm büyük hedefler ilk önce hayallerde kurulur ve sonra gerçekleşir.

Osmanlı İmparatorluğu’nun son yıllarında etkin olan Osmanlı asker ve siyaset adamı. Yüreği Türk Dünyası için çarpan Büyük Asker. Birinci Dünya Savaşı’nın yenilgi ile sonuçlanması üzerine, Almanya ve Rusya’da Türk halklarının bir araya getirilmesi amaçlı pek çok mücadelede bulunmuş, Orta Asya’daki Türk halklarını ayaklandırmak amacıyla gittiğiTürkistan’da Bolşeviklere karşı yaptığı bir çatışma sırasında şehit olacak kadar Hürriyet kahramanı. Evet! Enver Paşa her daim Türk Dünyasının özgürlüğünden yana oldu… Makedonya’da, Trablusgar’da, Balkanlar’da ve Kafkaslar’da hep Türk Dünyası için mücadele verdi… Kardeşi Nuri Paşa’yı Azerbaycan’da bilmeyen yok. Bakü’yü Ermeni-Rus-İngiliz işgalindeb kurtaran Nuri Paşa… Onu Kafkas İslam Ordusu’na Kumandan tayin ederek Azerbaycan’a gönderen Enver Paşaydı… Bugün Bakü’de rahmetle andığımız Türk Anıtı hem de Enver Paşa’ya saygımızın eseridir. Çünki Başkumandan Vekili olarak, o kahraman Türk askerlerini Azerbaycan’a gönderdi ve o şanlı tarihin altına imzasını attı… İttihat ve Terakki devrildikten sonra tüm liderler Avrupa’ya giderken, Enver Paşa’nın hedefinde Türkistan vardı… Koskoca Türkistan ellerini birleştirerek Turan kurma peşindeydi Paşamız… Bolşevik Ruslara karşı Türk halklarını ayaklandırarak yeniden kılıf değiştirmiş Rus esaretine ve İngiliz emperyalizmine yenik düşmelerini engellemek istiyordu… 1921 yılının Ekim ayında bir Turan devleti kurma niyetiyle Teşkilât-ı Mahsusa eski liderlerinden Kuşçubaşı Hacı Sami ve diğer ittihatçılarla birlikte Batum’dan Buhara’ya gitti. Turan Kağanlığı’nı kurmak için büyük uğraşlarda bulundu ve Ruslara karşı savaşan Basmacıları örgütleyip Basmacı İsyanı’nın başlamasına destek verdi… 1922’nin Şubat’ında komutasında topladığı Basmacı birlikleri ile Duşanbe’yi ele geçirdi ve oradaki Sovyet garnizonunu tutsak aldı. Ardından Horasan’a giderek Kızıl Ordu birliklerinin Buhara ve Horasan’dan çekilmelerini istedi. 28 Haziran 1922’deki Kafiran Savaşı’nı kaybettikten sonra dağlara çekilmek zorunda kaldı. 4 Ağustos 1922’de Kurban Bayramı sırasında Tacikistan’da, Belçivan yakınlarında Agop Melkovian isimli Ermeninin komutasındaki Bolşevik Ruslara karşı yapılan bir çarpışmada üzerine düşen havan topuyla hayatını kaybetti ve Çeğen köyüne gömüldü. Turan için çarpıştı… Turan için savaştı… Turan için şehit oldu… Karabağ’da savaşın eşiğine geldiğimiz bir dönemde Enver Paşa’yı saygı ile anıyoruz. Biliyoruz ki, Türk Halkı her zaman Enver Paşalar yetiştirmiş ve yetiştirecek. Hiçbir zaman ne Türkiye Azerbaycan’ı, ne de Azerbaycan Türkiye’yi yalnız bırakır… Buna Bakü’de Şehitler Hiyabanı’nda yatan Enver ve Nuru Paşaların askerlerinin ve Çanakkale’de Türkün düşmanıyla savaşan Ahmet Cavad’ların ruhları izin vermez…

Mekânı cennet, ruhu şad olsun.